
Geçtiğimiz birkaç yıl içerisinde bütün dünyada satış rekorları kıran romandan uyarlanan “Da Vinci Şifresi – Da Vinci Code” adlı film, Türkiye’de gösterime girdiği ilk gün rekor sayıda seyirciyi sinema salonlarına çekmiş ve Tom Hanks’in başrolünde oynadığı eseri tam 129 bin 825 kişi izlemiş. Daha önce ülkemizde vizyona girdiği ilk gün en büyük ilgiyi gören film olan “Truva”yı ancak 82 bin 930 biletli seyirci seyrederken, Da Vinci Şifresi’ni izlemek için insanları kamçılayan ne?
“Kızıl Nehirler”in yazarı Jean C. Grange gibi “final yazmasını beceremeyen” bir yazar olan Dan Brown’ın kaleme aldığı aynı adlı romanın dünya genelinde satış listelerini alt üst etmesine kimse inanamamıştı. Şimdi filmin bu kadar alaka görmesine de herkes hayret edecek. Fakat kanaatimce, insanların bu şekilde tepki vermesi gayet normal.
Çünkü bütün dünyada yoğunlaşan ABD karşıtlığının doğurduğu genel hava, Hıristiyanlığa karşı da muhalif bir duygu selinin oluşmasına neden oluyor. Bir yandan “sevgi, barış, demokrasi, insan hakları” diyeceksin,