Cumartesi, Haziran 08, 2019

Biri Sizi Gözetliyor: Anon



İslam Gemici - Serbest Gazeteci (Freelance Journalist)

Atmosfer, sinema tarihinin önemli polisiyelerinden biri olan David Fincher'ın yönettiği "Seven - Yedi" filmini hatırlatan karanlık/gri bir dünya ama yağmur yağmıyor, kupkuru... Gözle görülen herşeyin "kamera kaydı" gibi kaydedildiği fantastik bir âlem... İnsan zihinlerinin okunabildiği... Canlı ve cansız herşeyin ve herkesin bir barkodunun olduğu bir evren... Sokak ve caddeler boş sayılır, sadece aceleyle yürüyen donuk yüzlü insanlar ve tek tük geçen arabalar var. Ancak söylemeden geçmeyeyim: Filmin içine gizlenmiş bol miktarda gizli reklam var. Spor giyiminden tutun da, elektronik eşyalar, bira, sigara, yiyecek markaları bilinçaltımıza (subliminal) hücum ediyor. Filmin yapımcıları pek çok şirketten sponsorluk almışlar. Hele de başrol oyuncusu Clive Owen'ın ağzına yakışmasa da, sırf reklam olsun ve senaryoya uysun diye habire sigara içmesi, sigara tiryakilerini bile tiksindirebilecek seviyede... Hani Clint Eastwood gibi bir aktör olsa sigaraya itiraz etmeyebilirdim ama sigara, polis dedektifi Sal Frieland rolündeki Clive Owen'da çok iğreti duruyor.

Filmin başlangıcı ve gelişmesi iyiyken, ortasından sonra senaryonun hikâyesi başka bir mecrada akmaya başlıyor. Biraz da heyecan duyarak bekliyoruz ki, olaylar zirve yapsın, sonra da çözüm süreci başlasın. Fakat bir türlü olmuyor. "Truman Show" filminin senaristi, Simone (S1m0ne) filminin senaristi ve yönetmeni Andrew Niccol bu defa başaramıyor. "Anon" filmi bir türlü vasatın üstüne çıkamıyor. Umumiyetle karanlık/huzursuz/ümitsiz gelecekle alakalı filmlerle uğraşan yönetmen Niccol, oluşturmak istediği atmosfer hususunda istediğini elde etmiş ama Anon'un genelinde ortalamanın altında kalmış.

Şunu da söylemekte fayda var. Anon'daki katil ile 1997 yapımı "Kızları Öp - Kiss the Girls" filminin seri katili birbirine çok benziyorlar. İkisi de bebek yüzlü, ikisinin de niçin öldürdükleri filmde bir türlü izah edilemiyor, ikisi de ekranda göründükleri anda kendilerini belli ediyorlar. Katil kim, diye bir şüpheyi sonuna kadar götürsek de, finalde "evet, katilin bu olduğunu tahmin etmiştim" diyorsunuz. Gerçi pek çok polisiye filmde benzer özellikler vardır ancak bu ikisindekileri ben fazlasıyla birbirine benzettim.

KARANLIK GELECEĞİN MEŞ'UM İNSAN İLİŞKİLERİ

Teknoloji karşısında ezilmiş, köle haline gelmiş insanların ilişkilerinin de baskı altında olduğu böylesi bir dünyada kim yaşamak ister bilemem ama kameralarla her adımımızın takip edildiği günümüzün modern hayatının gittiğini noktanın, filmdeki gibi bir âlem olduğu kuşku götürmüyor. Herkesin birilerini takip etmesine gerek yok, teknik cihazlar öylesine gelişmiş durumda ki, attığımız adımlar bile sayılıyor. Nerede alışveriş yapmışız, kiminle oturmuşuz, tatil için nereye gitmişiz, hangi kitapları okuyoruz, yedi göbek sülalemizde kimlerle akrabayız vs. Böylesine hercümerç olmuş bir dünyada, kendimizi korumak için epeyce fedakârlıkta bulunmamız gerekiyor.

Ayrıca filmi seyrederken, sanal ile gerçek dünyaların mukayesesini de yaptım. Sanal dünyayı "hakikat" zannedenler ile gerçek dünyada yaşayıp da "sanal âlem" üzerinde tasarrufta bulunanları düşündüm. Sanal âlemdeki yaratıkların, gerçek dünyadaki "güçlüler" tarafından "kukla" misali yönlendirilmeleri; Matrix örneğindeki gibi, neyin hayal neyin hakikat olduğunun farkına varılabilmesi için bilginlerin "hikmet ve irfan" konularında ilim sahibi olmaları gerekmesinin şart olması... Yani, insanlığın "bilim" diye bildiği şeyin aslında eşyanın bilgisini zihne nakletmesi olduğunu; bu nakil işleminin de ambarda eşyaları üstüste yığmaktan farksız olmasının farkına varılarak, bilimin sadece akıl ve zihin hamallığından ibaret olmaması için "bilginin hikmetle aydınlatılarak, irfan ile bereketli bir tarla" haline getirilmesi gerekir. Hikmet ile aydınlanmış beyinler irfana ulaşırlarsa, hem kendilerine hem de çevresindeki evrene ışık tutarlar. İlmini hikmet ve irfan ile doruklara çıkaramayanlar ise, hayat ve kâinat bilmecesindeki sırları çözemezler. Tıpkı dedektif Sal Frieland'in içine düştüğü cinayet girdabında boğulurken, kim olduğunu bilmediği bir kadının karşısına çıkarak, ona karşıkarşıya olduğu büyük muammayı çözmesi için lazım gelen yöntemi göstermesi gibi...
https://www.alemihaber.com/yazar/islam-gemici/biri-sizi-gozetliyor-anon_299

*********************

Le début et le développement du film sont bons, mais après le milieu de l'histoire du script commence à couler dans un autre support. Nous sommes également heureux d’espérer que les événements culmineront et que le processus de solution commencera. Mais cela n'arrive jamais. Le scénariste "Truman Show", le scénariste et réalisateur Simone (S1m0ne) Andrew Niccol échoue cette fois-ci. Le film "Anon" ne peut tout simplement pas dépasser la moyenne. Traitant généralement de films sur l’avenir sombre / agité / désespéré, le réalisateur Niccol a réalisé ce qu’il souhaitait en termes d’atmosphère qu’il souhaitait créer, tout en restant inférieur à la moyenne dans Anon.

Je devrais aussi dire ça. Le tueur d’Anon et le tueur en série du film Kiss the Girls de 1997 sont très similaires. Tous les deux ont un visage de bébé et ne peuvent pas être expliqués dans le film qu'ils ont tué tous les deux, et ils se montrent tous les deux quand ils apparaissent à l'écran.


*

Начало и развитие фильма хорошее, но после середины сюжета сценарий начинает перетекать в другую среду. Мы также рады ожидать, что события достигнут максимума, а затем начнется процесс решения. Но этого никогда не происходит. Сценарист "Truman Show", сценарист и режиссер Simone (S1m0ne) Эндрю Никкол проваливается на этот раз. Фильм «Анон» просто не может быть выше среднего. В целом, имея дело с фильмами о мрачном / беспокойном / безнадежном будущем, режиссер Никкол достиг того, чего хочет, с точки зрения атмосферы, которую он хочет создать, но в Аноне он ниже среднего.

Я должен также сказать это. Убийца в Аноне и серийный убийца фильма 1997 года «Поцелуй девушек» очень похожи. Они оба с детским лицом, и их нельзя объяснить в фильме, что они оба убили, и они оба показывают себя, когда появляются на экране.

*

The beginning and development of the film is good, but after the middle of the story of the script begins to flow in another medium. We are also excited to expect that the events will peak and then the solution process will begin. But it never happens. "Truman Show" screenwriter, Simone (S1m0ne) screenwriter and director Andrew Niccol fails this time. The movie "Anon" just can't get above average. Generally dealing with films about the dark / restless / hopeless future, director Niccol has achieved what he wants in terms of the atmosphere he wants to create, but is below average across Anon.

I should also say that. The killer in Anon and the serial killer of the 1997 film Kiss the Girls are very similar. Both of them are baby-faced, and they cannot be explained in the film that they both killed, and they both show themselves when they appear on the screen.


*

بداية الفيلم وتطوره جيدان ، لكن بعد منتصف قصة النص يبدأ التدفق في وسط آخر. كما أننا متحمسون لتوقع أن الأحداث ستصل إلى ذروتها ثم تبدأ عملية الحل. لكن هذا لا يحدث أبدا. فشل كاتب السيناريو "ترومان شو" وكاتب السيناريو ومخرج سيمون (S1m0ne) أندرو نيكول هذه المرة. لا يمكن أن يحصل فيلم "Anon" على معدل أعلى من المتوسط. يتعامل المخرج Niccol عمومًا مع الأفلام التي تدور حول المستقبل المظلم / المضطرب / اليائس ، وقد حقق ما يريده فيما يتعلق بالجو الذي يريد أن يخلقه ، ولكنه أقل من المتوسط في جميع أنحاء Anon.

أود أن أقول ذلك أيضا. القاتل في Anon والقاتل المسلسل لفيلم Kiss the Girls لعام 1997 متشابهان للغاية. كلاهما ذو وجه طفل ، ولا يمكن تفسيرهما في الفيلم بأنهما قتلا ، وكلاهما يظهران نفسيهما عند ظهورهما على الشاشة.

*

O começo e desenvolvimento do filme é bom, mas depois do meio da história do roteiro começa a fluir em outro meio. Também estamos entusiasmados em esperar que os eventos cheguem ao máximo e que o processo de solução seja iniciado. Mas isso nunca acontece. O roteirista de "Truman Show", Simone (S1m0ne) roteirista e diretor Andrew Niccol falha neste momento. O filme "Anon" simplesmente não pode ficar acima da média. Geralmente lidando com filmes sobre o futuro sombrio / inquieto / sem esperança, o diretor Niccol alcançou o que ele quer em termos da atmosfera que ele quer criar, mas está abaixo da média em Anon.

Eu também devo dizer isso. O assassino em Anon e o serial killer do filme Kiss the Girls de 1997 são muito parecidos. Ambos são de cara de bebê, e não podem ser explicados no filme que ambos mataram, e ambos se mostram quando aparecem na tela.

Hiç yorum yok:

Steven Spielberg Sineması

Yeni bir belgesel film seyretmeye başladım: 2018 yılı yapımı, James Cameron's Story of Science Fiction (James Cameron'dan Bilim K...